top of page
esmakoc

Hamlet

Shakespeare’in bu eserini ilk okuduğumda ilkokul 4. sınıftaydım. Okulun bir haftalığına verdiği bu kitabı okuyup okuyup kardeşlerimle tiyatro gibi oynamıştım ve sırayla bütün karakterleri oynayıp repliklerini ezberlemiştim. Çok hoşuma gitmişti kitap ama esas karakterin davranışlarından ve dediklerinden pek bir şey anlamamıştım.


Yıllar sonra yaşım büyüdüğü için farklı bakış açımla Kitap Dünyası olarak kitabı yeniden okuyum diye düşündüm ve okudum. Bu sefer de eser çok hoşuma gitti. Ama bu sefer esas karakterin neden öyle davrandığını, insanlara söylediği laflardaki imaları çok iyi anladım. Yine de hâlâ anlayamadığım replikleri de vardı.


Bir yazar olarak fark ettiğim şey Shakespeare sanki normalde birilerine söylemek istediklerini Hamlet’e söyletmiş de “Bu nereden çıktı şimdi?” denilip başına iş almamak için “Hamlet deliydi, ne dediğini bilmiyordu” bahanesini üretmiş gibi yazmış. Yoksa Hamlet’in aklının başında, çok zeki olduğu ve söylediklerinin de çok yerinde olduğu ortada.

Tiyatronun içinde fark ettiğim bir konu da şu oldu: Hamlet gibi yurt dışında eğitim görmüş, zeki bir prensin dediklerini ne ülkenin kralı ne de onun danışmanı anlayamazken eserin sonunda ortaya çıkan mezarcının onun dediklerini anlayıp onunla yaptığı laf dalaşında onu yenmesi, o ülkenin ne kadar sakat bir durumda olduğunun çok iyi bir göstergesiydi bence.


Ama tüm Shakespeare eserlerinde olduğu gibi bu eserde de bütün sıkıntıya “hırs düşkünü ve yollu olan kadın” sebep oluyor yönünde yazılmış ve tüm kadın karakterlere bu şekilde bir ima var.


Eser okunmalı mı derseniz, kesinlikle okunmalı derim. Bazılarına laf sokmak için ideal cümlelerle dolu. Hatta o kişileri hayal edip onlara kafanızda o cümleleri söyleyince dahi içiniz rahatlıyor.


0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page