Bob’un Armağanı

Kitap Dünyası olarak önceki yazdığım yazılardaki serinin çıkan son kitabı…

Bu eserde Noel’den nefret eden James’in Bob ile Noel’i sevmesini anlatıyor. Ona göre bayramlar her gün gibi sıradan bir gün. O yüzden insanlar neden bu kadar para harcıyorlar diye düşünmeden edemeyen birisi. Gerçi ben de öyleyim, altı üstü bir gün ama bazıları için manevi değeri olduğu açık.

Kitapta ekonomik zorluğu tüm ağırlığıyla öyle iyi veriyor ki… Zor bir hayat. Ama bu eserde insanların güzel yanını çok iyi görüyorsun. Yani James’in paraya en sıkışıp 150 lira kazanmadığı halde elektriği ve ısınması olmayacağı için karşılaşacağı zorlukları bildiğinden hasta haliyle üç gün içinde 150 lira kazanmaya çalışması müthişti. Bu çalışma azmini Allah, tembellik edip dilenci gibi hayat yaşayan herkese verseydi inan dünyada bazı sorunlar direk ortadan kalkardı. Bu arada dipnot, James günde maksimum 20 lira kazanabiliyor. O gün insanlardan gördüğü o insanlık… İnsan duygulanmadan edemiyor.

James, bu eserde bir algıya da çok iyi değiniyor. Kitap basılması konusunda yayıneviyle anlaşıp da gazete, dergi ve internette görüldüğünde çevresindeki herkes ona “Sen artık ünlüsün. Hayat sana kolay. Hiç zorluk çekmiyorsun.” gibi muamelede bulunuyorlar. Halbuki o sırada kitap daha satışa çıkmadığı için bir kazancı yok. Ama insanlar birini bir şeyle etiketlediğinde gerçekleri göremeyecek kadar kör oluyorlar.

Bir de kitapta onun ünlendikten sonraki hayatını az da olsa anlatmış. O buz gibi havada akşamın bir vakti onun taksiye Bob’la bindiği sahnede inanın onun için ne kadar mutlu oldum bilemezsiniz. Kolay ağlayabilen biri olsaydım o sahnede hüngür hüngür ağlardım.

Bir de eserde çok merak ettiğim bir şey var. Umarım James başka kitaplar yazar ve orada açıklar. Aldığı hediyeyi kaybettikten sonra onu geri alabildi mi? Bunu gerçekten merak ettim.

Okumak isteyenlere tavsiye edilir. Keyifli okumalar…