Bob'un Dünyası

Kitap Dünyası olarak geçen yazdığım yazıda bu serinin bir önceki kitabını değerlendirmiştim.

Önceki kitapta gerçek olaylar kedi Bob ile James’in arkadaşlığını işliyordu. Ama bu seferki kitap uyuşturucudan dolayı James’in vücudunda kalan izlerin sıkıntılarını, insanların kıskançlıklarını ve bu süreçte kedisi Bob’un onun her an yanında oluşunu anlatıyor.

Kitabı okurken yine dibi görmüş insanların iç düşünceleriyle örtüşecek anlatımla karşılaşıyorsunuz. Ve Tanrı’nın varlığı öyle güzel ortaya çıkıyor ki eserde. Tam “artık dayanamayacağım” dediğinden sonraki gün hayatının istediği hayata dönüşeceği o fırsatın karşısına çıkması… Bütün insanlar böyle çaresiz hissettiğinde umarım o fırsatla karşılaşırlar ve iyi değerlendirirler.

Eseri okurken bir de uzun boylu biri olmadığım için şükrettim. Normalde uzun boylu olmayı isteyen biriyimdir. Bunda kesinlikle çocukluğumdan beri kısa olduğum için oldukça fazla alay edilmemin katkısı var. Ama bunu istememin bir diğer bir nedeni ise sadece 10 cm kısa olduğum için bütün kriterlerine uyduğum iş pozisyonlarına iş ararken boyumdan dolayı başvuramayışımdı. James’in hastalığının uzun boylu olmaktan kaynaklandığını öğrendiğimde binlerce kez Tanrı’ya şu anki boyumda olduğum için şükrettim.

Eserde sevdiğim pek çok cümle var. Ama burada günümüz insanının yalnızlığının bir sebebini de vurgulayan o cümleyi yazmak istiyorum.

“Arkadaşlık kurmak istiyorsanız paranızın olması lazımdır.”

Burada James, birileriyle sohbet edip konuşabilmek için bile bir yerlere gidip bir şeyler yemek veya içmek gerektiği için bu cümleyi kurmuştu. Ama günümüz insanının ekonomik sorunlarının dışında çıkarcı kimliği de bu cümlenin doğruluğunu bir kez daha pekiştiriyor.

Kitapla ilgili daha detaya inmeyeyim. Malum spoiler falan vermek istemem.

Okumak isteyenlere şiddetle tavsiye edilir.